ABD ve Çin Rekabeti Soğuk Savaştan Daha Tehlikeli Boyutlara Ulaşabilir
Atlantik Konseyi Kıdemli Danışmanı Harlan Ullman, ABD ve Çin arasındaki rekabetin Soğuk Savaş'tan daha tehlikeli bir boyuta ulaşabileceği uyarısında bulundu.
Ullman'a göre, bu rekabet, uluslararası ilişkileri ve küresel güvenliği etkileyen önemli bir faktör haline geldi.
Atlantik Konseyi Kıdemli Danışmanı Dr. Harlan Ullman'ın açıklamaları
Ullman, ABD'nin küresel liderliğindeki gerilemeyle ilgili olarak Jake Sullivan'ın Brookings Enstitüsü'ndeki son konuşmasının birçok görüşü yansıttığını belirtti. Ullman'a göre, ABD'nin hükümeti çok iyi işleyemiyor, her iki parti de liderlik yapamayacak durumda ve neredeyse her konuda politik olarak yüzde 51'e 49 veya 50.5'e 49.5 şeklinde bölünmüş durumda.
Ayrıca, Biden'ın dış politikasının orta sınıfa yönelik olduğu ve son yasaların tümünün orta sınıfa yönelik tasarlandığı belirtildi. Ancak Ullman, dış politikanın sadece orta sınıfa hitap etmesinin bir çelişki olduğunu ve ABD'nin milli bağımsızlığını, bütünlüğünü, güvenliğini ve refahını öncelikli hedef olarak belirlemesi gerektiğini söyledi.
Çin Tehdidi Tartışılıyor: Amerika'nın Bölünmüşlüğü ve Çin'in Güçlü Yönleri ve Zayıf Noktaları
Çin'in tehditlerine dair Amerikan politikacılar arasında temel bir bölünme mevcut. Kongre üyelerinin her iki partiden, her iki meclis grubundan ve her iki meclisten de Çin'i bir milli güvenlik tehdidi olarak gördükleri bir gerçek. Ancak, Çin'in gerçekte ne kadar bir tehdit oluşturduğu konusunda fikir birliği yok. İlk argümanları genellikle "Tayvan'ı işgal edecekler" şeklinde oluyor, ancak Çin'in Normandiya tarzı bir istila kapasitesine sahip olmadığı Genelkurmay Başkanı Mark Milley tarafından da kabul ediliyor. Öte yandan, "gerçek tehdit nedir?" diye sorulduğunda, tipik bir cevap "Çin uluslararası alanda egemenliği ele geçirecek" şeklinde oluyor. Ancak, bu iddia da gerçeği yansıtmıyor. Çin'in sınırlılıklarının farkında olduğu ve bu yönde adımlar atabilecekleri konusunda endişe duyuluyor.
Çin'in dünyadaki en büyük donanmaya sahip olduğunu söylemek de yanıltıcıdır. ABD, daha küçük gemiler de dahil olmak üzere geniş bir ölçütte değerlendirildiğinde, dünyanın en büyük donanmasına sahip ülkesidir. Bu nedenle, Biden yönetiminin dış politikasının Çin'i çok düşmanlaştırdığını ve güçlü yönlerini abartıp zayıflıklarını göz ardı ettiğini düşünenler var.
Çin'in temel sorunlarından biri, devlet eliyle yönetilen ekonominin uzun ömürlü olmamasıdır. Çin, geçmişte Sovyetler Birliği'nin yaşadığı aynı sorunlarla karşı karşıyadır. Çin'in biriken dış borçları, finansman sıkıntıları ve tüm diğer sorunları göz önüne alındığında, Çin tehdidinin abartıldığı düşünülüyor. Bu, Amerika'nın aleyhine olduğu kadar Çin'in de aleyhinedir.

