Altın’ın Ons fiyatında, son 6 yıldaki en iyi ilk çeyrek performansı
Altının ons fiyatı ocak-mart döneminde yüzde 8 artış kaydetti. Son 6 yılda ilk çeyrek olarak en iyi performansını sergilerken, senenin kalan kısmında da altında yükselme eğiliminin devam edebileceği öngörülüyor.
Dünya genelinde sürdürülen şahin para politikalarının yakın bir zamanda sonlanabileceği konusundaki beklenti ve bankacılık yaşanan kriz ile artan güvenli liman arayışı altın yatırımcısının yüzünü güldürmeye devam ediyor.
Altının ons fiyatı ilk üç aylık dönemde yüzde 8 artış göstererek 1.824 dolardan 1.969 dolara yükseldi.
Son 6 yılın en güzel performansını gösteren yükselişte ABD Merkez Bankası'nın (Fed) önümüzdeki dönemde para politikalarına ait beklentiler önemli rol oynuyorken, analistler, dünya genelinde merkez bankalarının yüksek altın talepleri, sürmekte olan jeopolitik riskler ve finansal piyasalara ait endişeler etkili oldu.
Fed'in nihai faiz oranını yüzde 5,00-5,25 dolaylarında belirleyeceği beklentisiyle 2023 tarihinde yükseliş eğilimiyle başlayan altının ons fiyatı, ABD'de iş gücü piyasalarının sıkı durmaya devam etmesi ve nihai faiz oranının yüzde 6 dolaylarında olabileceğine yönelik fiyatlamalarla kazançlarının önemli bir bölümünü geri verdi.
Buna istinaden mart ayında ABD'de başlayıp Avrupa'ya sıçrayan bankacılık krizi, güvenli bir liman arayışını önemli ölçüde güçlendirirken, merkez bankalarının politika kararlarını daralttı.
20 Mart tarihinde 1.979 dolarla son bir yılın en yüksek seviyesine çıktı
Para piyasalarındaki fiyatlamada Fed'in yıl sonuna doğru tekrar faiz indirimlerine gideceğine dair beklentilerin güçlenmesi, tahvil faizlerindeki düşüş ve enflasyonun hız kestiğine ait işaretlerin yükselmesi altın fiyatlarını desteklerken, altının onsu 20 Mart tarihinde 1.979 dolarla son bir senenin zirvesine yükseldi.
Altını destekleyen elemanları iyi incelemek lazım
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sonlandığını fakat ekonomi üzerinde etki göstermeye devam ettiğini bildiren Stratejist Cüneyt Paksoy, bankacılık krizi ve mevcut jeopolitik krizlere ait çözüm süreçlerinin altın fiyatlarını doğrudan etkilediğini aktardı.
Paksoy, merkez bankalarının yaptıkları alımların takip edilmesinin öneminden söz ederek altında temel ve trend dengesinin göz ardı edilmemesinin gerektiğini kaydetti.
Altın fiyatlarının kurumsal, merkez bankaları ve bireysel arzlardan beslendiğini hatırlatan Paksoy, Dünya Altın Konseyi (WGC) raporuna dikkat edildiğinde, 2023 yılı ocak ve şubat aylarında merkez bankalarının sırasıyla 74 ve 52 ton net altın alımı yaptıklarını söyledi.
Paksoy, Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) uzun bir zamandır rezervleri hakkında bilgi vermediğini hatırlatarak, WGC raporundaki bilgilere göre bankanın 25 tonla şubat ayındaki en yüksek alımı yaptığını ve son 4 ayda da toplam 102 ton altın alımı yaptığını ifade etti.
Toplam altın rezervi 587 tona yükseldi
Diğer taraftan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) da 15 aydır sürekli altın alımına devam ederek toplam rezervlerini 587 tona yükselttiğini söyleyen Paksoy, altın rezervlerinin uluslararası piyasalardaki rezervler içerisinde payının da yüzde 30 olduğunu ifade etti.
Paksoy, altının ons fiyatında hep artan bir trend olduğuna değinerek, Altındaki veriler geri çekilmenin alım fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. dedi.
2.080 doların seviyesinin altının ons fiyatında kuvvetli direnç noktası olduğunu söyleyen Paksoy, ifadelerine şu şekilde devam etti:
Bu seviyelerde aylık kapanış yapması halinde altın ons fiyatında hızlı bir şekilde 2.300- 2.500 dolar seviyelerini görebilir. Potansiyelde altının ons fiyatı birkaç yıl içerisinde 3.000 dolar seviyelerine ulaşması olası görünüyor. Düzeltme yapılması durumunda bakılacak olan teknik seviyeler ise, 2.000 doların altında kalması halinde 1.950 dolar tekrar sıkışma yaşadığı bölge olabilir. 1.800-1.850 ise bandı ciddi bir şekilde takip edilmeli.
Altına yatırım yapanların gözü Fed'de olmalı
Dinamik Yatırım Baş ekonomisti Enver Erkan da ABD’deki bankacılık sektöründeki kriz, Fed'in yürüttüğü para politikalarına ait beklentiler, petrol tarafında yaşanan sürpriz üretim azaltma kararı ve ABD'deki istihdam verilerinin resesyon riskini kısmen de olsa teyit etmesi, güvenli liman olarak görülen altını destekliyor. İfadelerinde bulundu.
ABD’deki bankacılık krizi, Fed'in para politikalarına ilişkin beklentiler, petrol tarafında görülen sürpriz üretim kesintisi kararının akıllara resesyon riskini getirmiş olması ve tüm bu maddelerin şimdiye kadar açıklanmış olan istihdam verilerinin resesyon riskini kısmen teyit etmesinin güvenli liman algısında olan altını desteklediğini belirtti.
ABD’den açıklanan tarım dışı istihdam verilerinin faiz politikasının geleceği hakkında çok net bir perspektif sunmaktan uzak olduğunu aktaran Erkan, istihdam raporunun Fed'in faiz artırımına devam edeceği ihtimalini destekler konumda olduğunu söyledi.
Erkan, bankacılık sektöründeki kriz ve küresel büyümeyle alakalı yükselen endişelerin, ekonomideki soğuma sinyallerinin, Fed'in parasal sıkılaştırmada sona yaklaştığına dair görüşlerin altına olan talebi artırmasının beklendiğini bildirdi.
Merkez bankasının enflasyonla mücadelenin sürdürüleceği olasılığını söyleyen Erkan, bugün açıklanacak olan enflasyon verileriyle Fed'in toplantı tutanaklarının altının ons fiyatı üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi.

